December 13, 2013

İmkansızın Şarkısı - Haruki Murakami

İmkansızın Şarkısıİmkansızın Şarkısı by Haruki Murakami
My rating: 4 of 5 stars

Bir yolculuk sırasında Beatles'ın "Norwegian Wood" adlı parçasını duyan kahramanımız 37 yaşındadır ve bu parça onu Tokyo'da geçirdiği üniversite yıllarına götürecektir. En yakın arkadaşının intihar edişi, geçen zamanın ardından onun kız arkadaşıyla yakınlaşması, araya giren zorunlu ayrılık ve yeni bir kız arkadaş. "İmkânsızın Şarkısı" yalın, çarpıcı ve sıcak bir aşk hikâyesini anlatıyor. Yazarı HARUKİ Murakami Japon edebiyatının aykırı, ama en çok okunan yazarı. Japon geleneklerinin dışında geliştirdiği üslubuyla adından çok söz ettiren Murakami'yi dünyaya tanıtan roman "İmkânsızın Şarkısı".

1968-1970 yılları arasında geçen olaylar, o günün toplumsal gerçeklerini de satırlara taşıyor. Ama romanın odağında bu toplumsal olaylar değil üçlü bir aşk var. Gençliğin rüzgârıyla hareketlenen "İmkânsızın Şarkısı"nı ölümle erken karşılaşan gençlerin hayatı yönlendiriyor. Hiçbir şeyin önem taşımadığı, amaçsızlığın ağır bastığı, özgür seksin kol gezdiği bir öğrenci hayatı... Ama diğer yanda da yoğun duygular var... İmkânsız aşklar, imkânsız şarkılar söyleten. Hemen hemen her Japon gencinin okuduğu roman anayurdu dışında da çok kişi tarafından sahipleniliyor.

UYARI: Kitapla ilgili hiçbir şey yok bu yorumda. Ben olsam hemen sıradakine geçerdim.


4,5

Pfff… Büyüyoruz filan ya, ne acayip… Etrafımızda bir sürü şey oluyor, dünya değişiyor, hayatımıza insanlar girip çıkıyor. Bazıları çıkmıyor tabii, yapışıp kalıyor. Kendi gitmediği gibi senin de uzaklaşmana izin vermiyor. Bazıları pek bir sorunlu oluyor, bazıları gamsız… Bazıları da sadece oluyor, öyle boş. Nedensiz. Amaaaan, hayat ne tuhaf vapurlar filan…

Ne de güzel demiş bi’tanem Tom “I don’t wanna grow up” diye. “Ben de! BEN DE!” diye haykırmak istiyorum. Tam öyle bir dönemde ve ruh halindeyim. İstemiyorum ya! “Zorla mı kardeşim?” diye bağırasım var ama faydası yok. Zorla işte… Öfff nerden buldum bu kitabı, kafama şapıyım. Hiç sırası değildi.

Bu kadar.


NOT: Bu kitaba “Sana puanım on, kanka” demeyi çok isterdim ama puanım 5 üzerinden 4,5. Çok kıymetli yarım puanımı da tamamen çevirmenin tercihi olarak gördüğüm bazı “bayık” diyaloglardan dolayı kırdım. Murakami’ye toz kondurmuyorum ve tüm sorumluluğu kafamda suçladığım, belki de masum çevirmene atıyorum. Böyle de önyargılı bir insanım, evet.


Ve Haruki... Son sözüm sana... bebeYim duyduğuma göre aslında "sürreal" takılıyormuşsun. Bu konuda ne düşüneceğimi bilmiyorum ama sana bağlanmaya çok hazırım. Lütfen beni hayal kırıklığına uğratma. Hadi kendine iyi bak. Öptüm.


No comments:

Post a Comment

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...