Yolda by Jack Kerouac
My rating: 4 of 5 stars
Bir süredir bu kitap hakkında bir şeyler yazmak için kafamı toparlamaya çalışıyorum. Sonunda o gün geldi galiba...
Kitabı kabaca özetlemek gerekirse, kitap yazarımızın arkadaşlarıyla, ülkenin bir ucundan diğer ucuna yaptığı yolculuklar üzerine.
İlk olarak şunu belirtmeliyim ki, bu kitap kesinlikle beklediğim gibi değildi. Overrated bir hipster kitabı bekliyordum. Hipster kısmı tuttu ama kesinlikle overrated olduğunu söyleyemem. Biraz kıyaslama yapma fırsatı bulduğum için belirteyim, benim de okuduğum orijinal rulo versiyonun romanlaştırılmış halinden tek farkı isimler değil. Uyuşturucu kullanımı ve cinsel deneyimler rulo versiyonunda daha ayrıntılı ve çok yer bulmuş.
Kitapta “paragraf” ya da “bölüm” gibi şeyler yok. Kitabı elinize aldığınız andan itibaren dümdüz bir yazı okumaya başlıyorsunuz. Kitabı okumaya ara vermek için “bölüm sonu” bekleyen biri olarak buna alışmak biraz zaman aldı. Orijinalliğin bozulmaması adına imla hatalarına çok da dokunulmamış, benim gibi “Grammar Nazi” tipler için bu da bir eksi olabilir. Ayrıca konu ve anlatım çok ilgi çekici türden değil, eğer beat kuşağına biraz olsun ilgi duymuyorsanız muhtemelen bu kitaptan nefret edeceksiniz. Ortası yok.
Ama başka söyleyeceğim olumsuz bir şey de yok. İlk birkaç sayfadan itibaren kitabın sonuna kadar en çok düşündüğüm şey “keşke ben de…” oldu. Önünüzden muhteşem, gerçekten yaşanmış bir hayat geçiyor ve tek yapabildiğiniz seyirci olmak. O insanların neler yapabildiğini bilmek ama kendi rutin hayatınıza devam etmek, nerde yanlış yapıyorum diye düşünmek ama yine devam etmek… Bu açıdan sinir bozucu bir kitap olarak da değerlendirebilirim herhalde.
My rating: 4 of 5 stars
YOLDA, orijinal rulo haliyle Türkçe’de… Jack Kerouac’ın YOLDA’sı ilk olarak 1957 yılında Viking yayınevi tarafından basıldı. Kerouac’ın okurların gözünde artık efsaneleşmiş olan hikayeye göre, yaklaşık üç yıl boyunca aldığı notlar ve yaşadıklarına dayanarak, üç haftalık bir oturumda daktiloda, kendi hazırladığı uzun, tek bir ruloya yazdığı romanı, yazarın ve editörün büyük uğraşları, tekrar tekrar elden geçirmeleri ve çıkarmalar yapmaları sonucunda basıldı. Kısa sürede bir kült eser haline gelmiş ve bütün dünyada efsaneleşmiş olsada, bu basılan Yolda, “uslanmış” bir Yolda idi. Kitabın basılışının 50. yılı anısına ve kitapta geçen kişilerin gerçek adlarının kullanılmasının artık sorun olmaktan çıkmasıyla, ilk kez orijinal rulo olduğu haliyle basıldı. Biz de kısa sürede, titiz bir çalışmayla bu eseri Türkçe’de yayımlıyoruz…
Bir süredir bu kitap hakkında bir şeyler yazmak için kafamı toparlamaya çalışıyorum. Sonunda o gün geldi galiba...
Kitabı kabaca özetlemek gerekirse, kitap yazarımızın arkadaşlarıyla, ülkenin bir ucundan diğer ucuna yaptığı yolculuklar üzerine.
İlk olarak şunu belirtmeliyim ki, bu kitap kesinlikle beklediğim gibi değildi. Overrated bir hipster kitabı bekliyordum. Hipster kısmı tuttu ama kesinlikle overrated olduğunu söyleyemem. Biraz kıyaslama yapma fırsatı bulduğum için belirteyim, benim de okuduğum orijinal rulo versiyonun romanlaştırılmış halinden tek farkı isimler değil. Uyuşturucu kullanımı ve cinsel deneyimler rulo versiyonunda daha ayrıntılı ve çok yer bulmuş.
Kitapta “paragraf” ya da “bölüm” gibi şeyler yok. Kitabı elinize aldığınız andan itibaren dümdüz bir yazı okumaya başlıyorsunuz. Kitabı okumaya ara vermek için “bölüm sonu” bekleyen biri olarak buna alışmak biraz zaman aldı. Orijinalliğin bozulmaması adına imla hatalarına çok da dokunulmamış, benim gibi “Grammar Nazi” tipler için bu da bir eksi olabilir. Ayrıca konu ve anlatım çok ilgi çekici türden değil, eğer beat kuşağına biraz olsun ilgi duymuyorsanız muhtemelen bu kitaptan nefret edeceksiniz. Ortası yok.
Ama başka söyleyeceğim olumsuz bir şey de yok. İlk birkaç sayfadan itibaren kitabın sonuna kadar en çok düşündüğüm şey “keşke ben de…” oldu. Önünüzden muhteşem, gerçekten yaşanmış bir hayat geçiyor ve tek yapabildiğiniz seyirci olmak. O insanların neler yapabildiğini bilmek ama kendi rutin hayatınıza devam etmek, nerde yanlış yapıyorum diye düşünmek ama yine devam etmek… Bu açıdan sinir bozucu bir kitap olarak da değerlendirebilirim herhalde.
No comments:
Post a Comment