Honey Moon by Susan Elizabeth Phillips
My rating: 5 of 5 stars
4,5
Yazarın okuduğum 3. kitabı. Diğer kitaplardan birine 2,5 puan verip diğerini de yarım bıraktığım için bu kitaptan da pek umutlu değildim açıkçası. Ama benim önyargılarımın aksine çok çok beğendiğim bir kitap oldu. Olayın anlatımı ve karakterlerin yolculuğu bana biraz David Nicholls'ın One Day kitabını hatırlattı. Öncelikle şunu belirteyim; bu kitabı chick-lit değil women's fiction olarak değerlendirmekte fayda var. Chick-lit kitaplardan alışık olduğumuz hızlı gelişim, komik örgüler, sahte dramalar bu kitapta yok. Tam tersi konunun gelişimi oldukça ayrıntılı ve yavaş (okurken yavaş değil, korkmayın), karakterlerin değişimi ve belki de büyümesi aynı şekilde gerçekçi, kitapta yaratılan dramalar sahte değil ve bu kitapta pek de güldüğümü hatırlamıyorum.
Kitabın konusundan biraz bahsetmek gerekirse, kitaba ismini de veren baş karakter Honey Jane Moon'un çocukluktan yetişkinliğe geçişini izliyoruz kitapta. Romantik yönü ilk paragrafta kıyasladığım kitaba göre daha baskın tabii. Honey Jane 6 yaşında annesinin ölümüyle birlikte teyzesi ve eniştesinin sahibi olduğu lunaparkta yaşamaya başlıyor ve eniştesinin ölümüyle çok küçük yaşta orayı yönetimini devralıyor. Ailesini bir arada tutmaya çalışırken bir yandan da kuzeninin bir dizi için oyuncu seçmelerine gitmesini sağlıyor, ancak dizinin başrol oyuncusu Honey'nin rol için daha uygun olacağına karar veriyor ve Honey aslında 16 yaşında olmasına rağmen çocuk yıldız olarak ünleniyor. Buradan itibaren Honey'nin yeni girdiği bu ortamda ve elindeki yeni imkanlarla neler yaptığını görüyoruz. Bir yandan da dizide arkadaşını oynayan Eric Dillon ve babasını oynayan Dash Coogan için beslediği hayranlığı... Buradan sonrası bolca spoiler içerdiği için değinmeyeceğim ama küçük bir bilgi vereyim, şahsen beni okuduğum kitaplarda en çok iten şeylerden biri olan "aşk üçgeni" bu kitapta yok.
My rating: 5 of 5 stars
Honey Jane Moon is a scrappy little know-it all—brave, smart, but ill-prepared to become the most famous child star in America, even though she's not quite as young as everyone believes. It won't take her long to drive the men in her life crazy. There's Eric Dillion, a smoldering bad boy and one of Hollywood's most gifted actors. And Dash Coogan, the last of the cowboy heroes, a man trapped on a screen too small to contain a legend. When Honey falls in love, she'll do it the only way she knows how—with all her heart.
4,5
Yazarın okuduğum 3. kitabı. Diğer kitaplardan birine 2,5 puan verip diğerini de yarım bıraktığım için bu kitaptan da pek umutlu değildim açıkçası. Ama benim önyargılarımın aksine çok çok beğendiğim bir kitap oldu. Olayın anlatımı ve karakterlerin yolculuğu bana biraz David Nicholls'ın One Day kitabını hatırlattı. Öncelikle şunu belirteyim; bu kitabı chick-lit değil women's fiction olarak değerlendirmekte fayda var. Chick-lit kitaplardan alışık olduğumuz hızlı gelişim, komik örgüler, sahte dramalar bu kitapta yok. Tam tersi konunun gelişimi oldukça ayrıntılı ve yavaş (okurken yavaş değil, korkmayın), karakterlerin değişimi ve belki de büyümesi aynı şekilde gerçekçi, kitapta yaratılan dramalar sahte değil ve bu kitapta pek de güldüğümü hatırlamıyorum.
Kitabın konusundan biraz bahsetmek gerekirse, kitaba ismini de veren baş karakter Honey Jane Moon'un çocukluktan yetişkinliğe geçişini izliyoruz kitapta. Romantik yönü ilk paragrafta kıyasladığım kitaba göre daha baskın tabii. Honey Jane 6 yaşında annesinin ölümüyle birlikte teyzesi ve eniştesinin sahibi olduğu lunaparkta yaşamaya başlıyor ve eniştesinin ölümüyle çok küçük yaşta orayı yönetimini devralıyor. Ailesini bir arada tutmaya çalışırken bir yandan da kuzeninin bir dizi için oyuncu seçmelerine gitmesini sağlıyor, ancak dizinin başrol oyuncusu Honey'nin rol için daha uygun olacağına karar veriyor ve Honey aslında 16 yaşında olmasına rağmen çocuk yıldız olarak ünleniyor. Buradan itibaren Honey'nin yeni girdiği bu ortamda ve elindeki yeni imkanlarla neler yaptığını görüyoruz. Bir yandan da dizide arkadaşını oynayan Eric Dillon ve babasını oynayan Dash Coogan için beslediği hayranlığı... Buradan sonrası bolca spoiler içerdiği için değinmeyeceğim ama küçük bir bilgi vereyim, şahsen beni okuduğum kitaplarda en çok iten şeylerden biri olan "aşk üçgeni" bu kitapta yok.
Kitabı çok övdüm ama biraz da beğenmediğim birkaç şeyden bahsedeyim.
Dash ve Honey'nin ilişkisi başta baba-kız ilişkisiyken
önce arkadaşlığa sonra ise romantik bir ilişkiye dönüştü. Belki başta
baba-kız ilişkisi kafamıza kakılmamış olsaydı görmezden gelebilirdim ama
bu haliyle biraz rahatsız ediciydi. Honey 18 yaşındayken sette yaşanan
pataklama olayına girmiyorum bile...
Ama genel olarak güzel anlatımı olan, romantizmden çok karaktere önem vermiş bir kitap. Türü sevenlere tavsiye ederim.
No comments:
Post a Comment